‘Kemalizm aşıldı mı’ tartışması sürüyor: Ali Rıza Demircan’dan Soner Yalçın’a yanıt

Ali Rıza Demircan’ın Mirat Haber’den Çarpıcı Yorumu!

Ali Rıza Demircan, Mirat Haber’in genel yayın yönetmeni olarak dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Son günlerde yayımlanan “AK Partinin Yaptıklarını da Unutmayalım” başlıklı yazıda, önemli devrimsel uygulamalara vurgu yapıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kemalizm’in “makbul vatandaş” formatını paramparça ettiği Ensonhaber sitesindeki habere de atıfta bulunan Demircan, “Erdoğan ile Atatürk ve Kemalizm aşılmıştır” başlıklı yazısında şu görüşlere yer verdi:

ERDOĞAN’IN DEVRİMİ

Recep Tayyip Erdoğan, Batıcı Kemalizm’in “makbul vatandaş” formatını büyük ölçüde değiştirdi ve bu durum oldukça olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, Kürt vatandaşların inkar edildiği bu formatın yarattığı olumsuzlukların ve zararların hesabını kim verecek?

Atatürk’ün liderlik konseptini yıkan Erdoğan, bilerek ya da bilmeyerek, Müslüman kimliği, yerellik, temiz aile yaşamı ve halkla uyumlu bir liderlik sergileyerek Atatürk’ün liderlik tarzını fazlasıyla aşmıştır.

Bu durum, ülkemiz için büyük bir kazanç olarak değerlendirilebilir.

ERDOĞAN’IN HATALARI

Kimse kusursuz değildir. Eleştirilerimiz, Erdoğan’ı hatasız görmekten ziyade, eleştirileri objektif bir şekilde değerlendirmek içindir.

Kimilerinin yaptığı gibi kişileri putlaştırmak, onları kusursuz görmek, aslında tanrıya ortak koşmaktır; bu inanç dışı bir davranıştır. Biz ise bu tür yanılgıları reddediyoruz.

SONER YALÇIN’IN GÖRÜŞÜ

Soner Yalçın, “Erdoğan Kemalizmi aştı” başlıklı yazısında kutuplaştırıcı bir retorik benimsemiş gibi görünüyor. Yalçın’ın Kemalizm’e dair entelektüel bir bakış açısından yoksun olduğunu gözlemliyorum.

Osmanlı’yı suçlamak, devleti çökertenlerin kendi insanları olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Cumhuriyet’in kuruluşu ile başlayan kanlı devrimler, İslam’a karşı bir kültürel savaş başlattı ve millete dünya genelinde tanınan bireysel haklar (evlilik, boşanma, miras hakkı) bile kısıtlandı. Ülkenin asırlık yönelimi, Batı’ya daha fazla yaklaşan yasalarla değiştirildi.

Uzun yıllardır Kemalizm, devlet desteğiyle her şeyi yaptırdı ve muhalifler aşağılandı, baskı ve korku ile toplum sindirildi ve düşünce özgürlüğü kısıtlandı.

Elbette, ülkemizin vatandaşları olarak medeni bir şekilde iletişim kurmalı, ortak noktalar bulmalıyız. Hüdeybiye Antlaşması, ilham kaynağımız olmalıdır.

Kemalizm, hala iktidarda olan bir olgu olarak görülmektedir. Ancak yapılanlar, kutuplaştırmaya mı hizmet ediyor yoksa eleştirilere mi açık olma çabası mı, bu konuyu yeniden düşünmemize neden olabilir.

Mehmet Ali Birand ile yapılan bir programı hatırlatan Demircan, AK Parti’nin aslında İslam’a değil, laik düzenin demokratikleşmesine hizmet ettiğini belirtiyor.

Sonuç olarak, her millet, layık olduğu hedefe yönlendirilir.

Related Posts

Ceyhan’da Trafik Kazası: 4 Yaralı

Adana’nın Ceyhan ilçesinde otomobil-kamyonet çarpışması sonucu 4 kişi yaralandı, 2’si ağır.

Emre Kaya Kilis Cumhuriyet Başsavcılığına atandı

HSK Kararnamesi ile Kilis Cumhuriyet Başsavcılığına atanan Emre Kaya, görevine başladı.

Alanya’da Trafik Güvenliğine Tehdit: Ceza ve Men

Antalya’nın Alanya ilçesinde yüksek sesle müzik dinleyen sürücüye para cezası ve araç men edildi.

Sırbistan Kosova ile normalleşme sürecini durdurdu

Sırbistan Kosova Ofisi Direktör Yardımcısı Popovic, Kosova Kurtuluş Ordusu’nu ‘terör örgütü’ olarak nitelendirmiş ve Kosova makamlarınca tutuklanmıştı. Sırbistan, yaşananlar sonrasında Kosova ile normalleşme sürecini durdurduklarını açıkladı.

17 mahalle 24 saat susuz kalacak! Sıcaklardan sonra bir sınav da susuzluk!

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), Konak ilçesinde yürütülen metro çalışmaları kapsamında 17 mahallede 24 saat süreyle su kesintisi uygulanacağını duyurdu. Kesintinin 22 Temmuz Salı sabahı başlayıp, 23 Temmuz Çarşamba sabahı sona ereceği belirtildi.

Eskişehir Barosu Avukatlarından tepki: ‘Kadına şiddet davalarına katılım talebimiz reddediliyor’

Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Funda Güney Kökçınar, kadın hakları savunucularının davalara katılımının engellenmesini eleştirerek, artan kadın cinayetlerine karşı yargının pasif kaldığını ve kadınların yalnız bırakıldığını söyledi.