Rebecca Solnit’in “Yakındaki Uzak” Kitabı Minotor Kitap Etiketiyle Raflarda
Amerikalı yazar Rebecca Solnit’in “Yakındaki Uzak” adlı kitabı sonunda Minotor Kitap etiketiyle okuyucularla buluştu. Solnit’in kişisel ve dokunaklı bir anlatı sunduğu eserde, ailevi konular ele alınıyor. Kitabın Türkçe çevirisi ise Asude Küçük tarafından yapıldı.
“Yakındaki Uzak” adıyla dikkat çeken bu kitap, derin ve etkileyici bir içeriğe sahip. Peki, bu eserin ardındaki anlam nedir? Kimler “yakın” ama aslında “uzak”tadır?
Kitapta, Solnit’in ana teması genel anlamda aile, özelde ise annelik üzerine yoğunlaşıyor. Yazar, anne ve babasıyla kurduğu ilişkiden ve geçmişinden izler taşıyan bir anlatı sunuyor. Eski valiz ve bozuk saat gibi semboller, Solnit’in hayatı boyunca önemli bir rol oynuyor.
Anneden Gelen Zorluklar
Annesiyle karmaşık bir ilişkiye sahip olan Solnit, annesinin kıskançlıklarını ve zorlayıcı tutumunu eserinde detaylı bir şekilde ele alıyor. Alzheimer hastalığına yakalanan annesine karşı duygusal bir bakım süreci yaşayan yazar, annelik kavramının derinliklerine iniyor.
Solnit, annesinin hikayesine ek olarak Mary Shelley, Road Runner ve Coyote, Che Guevara gibi farklı figürlerin öykülerine de yer veriyor. Ancak her zaman esas mesele annesine ve annelik duvarına dönüyor.
“Annem azar azar yok olan bir kitaptı sanki. Sayfalar eriyip gidiyor, ifadeler bulanıklaşıyor, harfler teker teker döküldükçe geriye bembeyaz bir kâğıt kalıyordu.”
“Sizin Hikayeniz Ne?”
Solnit, kitabın açılışında şu soruyu yöneltiyor: “Sizin hikayeniz ne?” Bu soru, yazarın hem okura hem de kendi iç dünyasına sorduğu temel bir sorudur. Hikaye anlatmanın ve paylaşmanın önemine vurgu yapan Solnit, herkesin hayatının birer hikaye olduğunu belirtir. Bu noktada, kendi hikayesini ve annesiyle olan ilişkisini sorgulamaktan da geri durmaz.
Solnit’in anlatısı, içindekiler bölümünden tutun da kitabın ilerleyen sayfalarına kadar farklılık ve derinlik sunar. Yazarın benzersiz anlatım tekniği ve detayları, okuyucuya unutulmaz bir deneyim yaşatır.
Öykülerinizin Sesini Kim Duymalı?
Solnit’in “Yakındaki Uzak” eserinde, birkaç kayısı kutusunun sembolizmi de dikkat çekicidir. Bu kayısılar, yazarın geçmişi ve geleceği arasındaki karmaşıklığı simgeler. Solnit, kayısıları incelerken ve onlarla hesaplaşırken, okuyucuya derin ve düşündürücü bir yolculuk sunar.
Kitabın sonunda ise, her sayfanın altında farklı bir hikaye akışı bulunur. Bu detay, Solnit’in anlatısına benzersiz bir katkı sağlar ve okuyucuyu derinden etkiler. Son satırlarda yer alan soru da düşündürücüdür: “Sizin öykülerinizi kim dinliyor?”