Can Yücel anılıyor… Murat Belge’ye yanıtı Dönmeyen şiiriyleydi…

Ölüm yıl dönümünde anılan Can Yücel, edebiyat dünyasının asi şairi ve sol görüşlü bir aydındı.

Küçük yaşlardan itibaren siyasi bir çevrede büyüdü. Yücel’in babası, Cumhuriyet’in kuruluş dönemine iz bırakan Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’di.

Usta isim, sosyalist ve halkçı duruşuyla öne çıkan bir yazar ve şairdi. Edebiyatın asi sesi olarak tanındı, şiirlerinde politik görüşünü yansıtmaktan çekinmedi… Dili hem nüktedan hem de keskindi…

1965’te Türkiye İşçi Partisi, TİP’e üye oldu, partinin 1965 seçimlerindeki radyo konuşmalarından birini Yücel yaptı. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın ardından “Mare Nostrum” şiirini yazdı.

Ünlü edebiyatçı Yücel, halkın değerlerine sıkı sıkıya bağlıydı, Türkiye’nin çıkarlarını savunmaktan geri adım atmadı, bedel ödedi, buna hapse girmek de dahil…

Can Yücel, 71 darbesinde Che Guevara ve Mao’dan çeviriler yaptığı gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkum oldu. 1974’de çıkarılan genel afla dışarı çıktı. Kıbrıs Barış Harekatı’nı destekleyen solculardandı.

Yücel’in açıktan tavır aldığı 12 Eylül darbesi sonrasında kaleme aldığı “Rengahenk” isimli kitabı, müstehcen olduğu iddiasıyla toplatıldı.

Ünlü şair Yücel’in 12 Eylül sonrası mücadele ettiği konulardan biri de neoliberalizmin dünya hakimiyetiyle, Türkiye’de de yükselen sivil toplumculuk akımıydı. Yücel, “Sivil toplumculuk” ideolojisini halktan ve gerçeklerden kopuk, elitist söylemlerle temsil eden figürlere karşı sert ve mizahi bir eleştiri dili kullandı. Bu ideolojinin temsilciliğine soyunan Murat Belge ve onun gibi “aydın” kimliğiyle öne çıkan kişiler, Yücel’in hedefindeydi. Belge’nin ismini geçirdiği Dönmeyenler şiiri şöyleydi.

öyle keyifli yazıyorum ki

bu adamlar hem üniversitede var

hem gastede yazar

hem de bozarlar

asaf savaş sakat

ve belgeli murat

bu murat belgeli murat

çok ingilizce bilir

ama hel’sinkiyle güvey girer

bu özel üniversite randevucuları

aydın doğan solcuları

dünyaya birşey öğreteceklerini

sanırlar

ekonomi ekonomi diye

kendilerini unuttukları gibi

bizleri de unuturlar

bu adamların listesi

asaf savaş sakat

belgeli murat

ekonomist mete tuncer

turker alkan, fisun özbilgen

başlangıç celal

laçiner’i sayıyorum

adları lazım degil esasında

kendileri lazımlık

Can Yücel 12 Ağustos 1999’da Datça’da hayata veda etti, fikirleriyse yaşamaya devam ediyor.

Related Posts

Suriyeli bakan Türkiye’ye geliyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, bugün Türkiye’yi ziyaret edecek. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, 13 Ağustos 2025 tarihinde ülkemize bir ziyaret gerçekleştirecektir” denildi.

Dehşet anları: Önce eşini, sonra kendini vurdu

Ordu’da eşi Selma M.’yi (45) el yapımı tabanca ile bacağından vurarak yaralayan İlkay M. (50), ardından aynı tabanca ile kendi başına ateş etti. Çift, yaralı olarak hastaneye kaldırılırken İlkay M.’nin hayati tehlikesi olduğu öğrenildi.

Zelenski rest çekti: Topraklarımızdan vazgeçmeyiz

Dünyanın gözü cuma günü Alaska’daki Trump-Putin zirvesinde. Görüşme öncesi taraflardan ve Ukrayna’dan peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Emniyet kemerinin hayat kurtaran yeni sırrı!

İngiltere’de yaşayan 34 yaşındaki iki çocuk annesi Natalie Deakin, sıradan bir market alışverişi dönüşünde emniyet kemerinin boynuna uyguladığı baskıyla hayatının dönüm noktasını yaşadı. Emniyet kemerini düzeltmek için boynuna dokunduğunda sağ …

Yapay zeka tavsiyesi hastanelik etti: 50 yıllık hastalık geri döndü

Yapay zeka uygulamaları restoran önerilerinden e-posta yazmaya kadar birçok konuda yardımcı olsa da, sağlık tavsiyesi söz konusu olduğunda ciddi riskler barındırabiliyor. Bunun çarpıcı bir örneği, bir sohbet robotunun önerdiği beslenme planını uygulayan bir adamın hastanelik olmasıyla yaşandı.

AKP cephesinde komisyon paniği: Seçmen tepkisi büyüyor

TBMM’de “açılım” süreci kapsamında kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu dün üçüncü kez toplandı. Komisyonun AKP’li üyeleri, toplantı öncesinde bir araya geldi. AKP kaynakları, komisyona “seçmenin tepkili olduğundan” endişeleniyor. Kurmaylar, kulislerde “Bu yoldan nasıl döneriz?” ifadesini dillendiriyor.