“`html
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Gezi Davası hükümlüsü Tayfun Kahraman’a yönelik yaşanan eziyet dolu görüntülerle ilgili bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Son günlerde medyada yer alan görüntüler ve belgeler, Tayfun Kahraman’ın kelepçeleriyle sıkıca bağlı halde, insani koşullardan uzak bir ortamda aşırı sıcak altında bekletildiğini, buna bağlı olarak fiziksel ve psikolojik açıdan ciddi bir eziyet yaşadığını gözler önüne sermektedir. Tayfun Kahraman’a uygulanan bu insanlık dışı muamele, hasta bir bireye karşı yapılmış bir işkencedir ve kesinlikle kabul edilemez.” denildi.
Gezi Parkı davası kapsamında cezaevinde bulunan şehir plancısı Tayfun Kahraman, ağustos ayında MS hastalığı nedeniyle doktora götürülürken 6,5 saat boyunca kelepçeli şekilde bekletildi. TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu, konuyla ilgili bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Eray Morgül duyurdu. Morgül, şu ifadeleri kullandı:
MURAT SABUNCU YAZDI
Hastaneye Sevki Sırasında MS Hastası Tayfun Kahraman’a Yapılan Zulüm Dikkat Çekiyor!
Hapiste MS Hasta Olmanın Zorlukları: Tayfun Kahraman’ın Egzersiz Yapamazsa Yaşayacakları
TOLGA ŞİRİN YAZDI – Hastaneye Götürülürken Kelepçeli Olmanın Getirdikleri: Tayfun Kahraman Olayı
RIZA TÜRMEN YAZDI – Tayfun Kahraman’ın Kelepçeleri Üzerine
“Tayfun Kahraman, Gezi Parkı mücadelesinin temel savunucularından biri olarak, mesleğini gururla temsil etmiştir. Ancak bu mücadelenin bir sonucu olarak, hiçbir kanıt ya da belge olmaksızın 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu suçlama, Gezi Parkı etkinliklerine katılımıyla ilişkilendirilse de, şimdiye kadar tek bir belge ya da kanıt gösterilmemiştir.”
“Tayfun Kahraman’a Uygulanan İşkence Medyaya Yansıdı”
Tayfun Kahraman, ulusal ve uluslararası hukukun ihlali ile, delil yetersizliği altında adil yargılamadan mahrum kalmış bir birey olarak, 25 Nisan 2022 tarihinden bu yana, yani tam 976 gündür özgürlüğünden yoksun bırakılmıştır. Ailesi başta olmak üzere, tüm sevdiklerinden uzak tutulması, sadece onun bireysel yaşamına değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğüne de bir darbe olmuştur. Geçtiğimiz günlerde hastaneye sevki sırasında yaşananlar, bir kez daha bu durumu gözler önüne sermiştir.
“Tayfun Kahraman Uzun Zamandır MS Hastasıdır”
Son günlerde medyaya düşen bilgi ve görüntüler, Tayfun Kahraman’a resmen insanlık dışı muamelelerin yapıldığını gösteriyor. Kendisi yaklaşık 20 yıldır MS hastası olup, düzenli sağlık kontrollerine ihtiyaç duymaktadır. Ancak 28 Ağustos 2024 tarihinde hastaneye götürülürken, kelepçeleri aşırı sıkılarak bileklerinde yaralar açılmış; ayrıca bu süreçte, havasız ve camları kapalı bir araçta uzun süre bekletilmiştir. Hasta-doktor mahremiyeti ise tamamen ihlal edilmiştir.
“Bu Görüntüler Sadece Bir Yanlış Anlama Değil”
Medyada yer alan ve Tayfun Kahraman’ın insanlık onuruna aykırı olarak kelepçelerle sıkı bir şekilde bağlandığına dair görüntüler, kaynamış bir kısım hukuksuzluğun gözler önüne serilmesi açısından son derece önemli. Bu olay bir basit hata ya da yanlış anlaşılma değil, açıkça bilinçli bir zulmü ve baskı politikasını işaret etmektedir. Meseleyi daha da önemli hale getiren şey ise, hasta bir birey olarak, Tayfun Kahraman’ın yaşadığı bu muamele, hukukun ve insan haklarının ihlalidir.
”Hala Soruşturma Başlatılmadı”
Tayfun Kahraman’a yönelik olarak yaşanan bu insani ve hukuki ihlaller karşısında, Eylül ayında 32 sivil toplum kuruluşunun ve birçok bireyin imza attığı bir çağrı yapılmış, ancak hala bir soruşturma başlatılmamıştır. Jandarma Genel Komutanlığı, 30 Ağustos 2024’de yaptığı basın açıklamasında, Tayfun Kahraman’a yapılan kötü muamele iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtmiş, tüm işlemlerin yasal çerçevede yapıldığına dair açıklama yapmıştır.
“Tayfun Kahraman’a Karşı Yapılan Bu Muamelelerin Sorumluları Kimlerdir?”
Olayla ilgili elimizde mevcut olan belgeler, şikayetler ve raporlar, Tayfun Kahraman’a uygulanan işkence ve kötü muamelenin açık bir kanıtını oluşturmaktadır. Anayasa’nın 17. Maddesi, herkesin maddi ve manevi varlığını koruma altına almakta; Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesi de kimsenin işkenceye maruz kalamayacağını belirtmektedir. Bu bağlamda, devletin yasalarına aykırı uygulamalara karşı gerekli adımlar atılamıyorsa, bu durum, hukuk devleti ilkelerine olan güveni zedelemektedir.
Tayfun Kahraman’a yapılan bu insanlık dışı muamelelerin sorumlularının kimler olduğuna dair sorular hala yanıtsız kalmaktadır. Bizler, bu soruların peşini bırakmayacak, adalet için mücadele edeceğiz. Tayfun Kahraman yalnız değildir; adalet için mücadele eden tüm hak savunucuları onun yanındadır. Biz, insan hakları ve hukuk devleti anlayışının yanında olmaya devam edeceğiz. Adalet talebimiz susturulamayacak ve bizler hakların ihlali karşısında sessiz kalmayacağız. Bu mücadele, yalnızca Tayfun Kahraman için değil, tüm insanlık onuru için bir sorumluluk ve dayanışma gereğidir.
(ANKA)
|
Sorgu: Bir küçük kız, neden babasını öldürmek ister?
|
|
Günün Öne Çıkan Haberleri… TIKLAYIN – Azerbaycan hükümeti kaynakları: Uçağın düşmesine Rus hava savunma sistemi neden oldu TIKLAYIN – Narin Güran davası | Aile meclisinin toplantı videosu mahkemede izletildi: Çobanı önce darbedip, sonra saat hediye etmişler TIKLAYIN – MHK’den devrim niteliğinde karar: Hakem atamalarında sistem değişiyor TIKLAYIN – Erdoğan’ın asgari ücret paylaşımına cevap yazmıştı: 2 kere gözaltına alınan Kadir İpek tutuklandı TIKLAYIN – Şakir Paşa Ailesi dizisinin köşkü kül oldu: Sabotaj ihtimali değerlendiriliyor TIKLAYIN – CHP’de “bildiri krizi”; 13 milletvekili metnin dilini “ağır” buldu, değişiklikten sonra imzacı sayısı yükseldi iddiası! TIKLAYIN – İpek Kıraç’ın açtığı vasi davasında, “İnan Kıraç hangi toplantıda olduğunun farkında değildi” belgesi TIKLAYIN – Merkez Bankası 22 ay sonra faizi indirdi |
“`
