İstanbul Ümraniye’de 13 yıldır acil tıp teknikeri olarak çalışan Mustafa Yaşar, 11 Şubat tarihinde covid hastası Hakan Coşkun’un saldırısına uğradı.
Mustafa Yaşar’a baş atıp burnunu kıran Hakan Coşkun’un sıhhat çalışanına yönelik “tehdit ve taammüden yaralama” hatalarından yargılanmasına başlandı.
Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, müşteki Mustafa Yaşar katılmazken, sanık Hakan Coşkun ve taraf avukatı salonda hazır bulundu.
Tanık Emine Seden Akkaya, “Hastanede vezne memuru olarak çalışıyorum. Olay günü Hakan Coşkun tedavi odasından çıkıp geldi. Hemşire Mustafa Yaşar’a ismini sordu. Mustafa neden sorduğunu sordu. Hakan da seni şikayet edeceğim dedi. Mustafa da ‘Sen şikayetini yap onlar beni bulur’ dedi. Bunun üzerine Hakan Coşkun hemşire Mustafa Yaşar’a baş atıp kaçtı” halinde konuştu.
Tanık beyanına karşı kelam alan Hakan Coşkun, “Beyanları kabul etmiyorum. İsmini sorduktan sonra üzerime geldiğini hatırlıyorum” dedi.
Mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık hakkında “sağlık çalışanına yönelik tehdit” cürmünden somut ve kesin bir kanıt bulunmadığından beraatını, “kasten yaralama” hatasından 3 yıl 4 ay 15 günden 10 yıl 1 ay 15 güne kadar mahpusla cezalandırılmasını talep etti.
“BENİ TAHRİK ETTİ”
Mütalaaya karşı savunma yapan sanık Hakan Coşkun, “Savunmamı tekrar ederim. Bir olay varsa tek taraflı olmuyor. Çok ağır hastaydım. Üzerime yürüyüp küfür ederek olay meydana geldi. Beni tahrik etti” dedi.
Mütalaaya karşı savunma yapılması için ek mühlet veren mahkeme, belgeyi eksikliklerin giderilmesi için erteledi.